İran coğrafyasında kadim çağlardan beri varlık gösteren Türk toplulukları, 11. yüzyıldan 20.
yüzyıla uzanan geniş bir zaman diliminde bu topraklarda siyasi hâkimiyet kurarak güçlü bir
devlet geleneği oluşturmuştur. İran, bu uzun tarihsel süreçte Anadolu ile Türkistan arasında
yalnızca bir coğrafi geçiş alanı değil, aynı zamanda kültürel bir kavşak noktası olmuştur.
İran Türkleri, konumları sayesinde Orta Asya ile Anadolu arasındaki dilsel, sanatsal ve
düşünsel bağı koruyan önemli bir rol üstlenmiştir. Zengin halk bilimi mirasıyla dikkat çeken
bu topluluk, özellikle sözlü kültürün en köklü ifade biçimlerinden biri olan âşıklık geleneğini
canlı biçimde yaşatmaktadır.
Bu eser, İran coğrafyasında önemli bir Türk kitlesine sahip olan Hemedan bölgesinin âşıklık
geleneğini, sosyokültürel değişmeler bağlamında ele almakta; modernleşme, kentleşme,
teknolojik gelişmeler ve siyasal dönüşümler gibi dinamiklerin geleneğe yansımalarını çok
yönlü biçimde incelemektedir. Âşıkların değişim karşısında geliştirdikleri tepkiler ve uyum
stratejileri üzerinden geleneğin hem sürekliliği hem de dönüşüm süreçleri analiz edilmiştir.
Böylece eser, Hemedan âşıklık geleneğinin modern dünyayla kurduğu ilişkiyi, toplumsal
roller ve icra pratikleri ekseninde kapsamlı bir bakış açısıyla ortaya koymaktadır.
Sayfa Sayısı:
Ebat: 16*24
Kapak: Kuşe
Kağıt: Kitap Kağıdı
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!