NEF'İ VE EKOLÜ
Bir
şairin üslubunu akademik ve estetik donanımı yanında, karakteri, kültürü gibi
pek çok unsur belirlerken eserini meydana getirme aşamasında dönemi, çevresi, ruh
hâli, niyeti, alımlayıcısı ve onunla olan ilişkisi dilin ve mensup olduğu şiir
geleneğinin sunduğu imkânlar arasından yapacağı seçimi etkiler. Dolayısıyla kaynağını
yazarın mizacı ve tecrübesinden alan üslup, ferdî bir yapıya sahiptir. Ferdî
üsluplar da zamanla edebî ekollerin oluşmasına ve gelişmesine zemin hazırlar. Belirli
bir nazım/nesir türünde üstat kabul edilen şairin duygu, düşünce, üslup,
söyleyiş vb. bakımından örnek alınarak takip edilmesiyle edebî ekoller oluşur.
XVII.
yüzyıl Klâsik Türk şiirinin usta şairi Nef’î, mizacı ve üslubu ile diğer
şairlerden ayrılarak yaşadığı yüzyılda ve sonrasında hiciv üstadı olarak görülmüş; Nef’îyâne Söyleyiş,
Nef’î Edası bir ekol hâline gelmiştir. Nef’î’ninSihâm-ı Kazâ’sından aldıkları ilhamla eserler meydana getiren Halil
Nihat Boztepe’nin Sihâm-ı İlhâm’ı, Ali Hâdî Okan’ın Sihâm-ı Kazâ-yı
Zamân’ı, kendisini "devrin ikinci Nef’î’si” olarak adlandıran Fazıl Ahmet Aykaç’ınTeşâur-ı Nef’î’yâne’si bu ekolün ürünleridir.
Bu
çalışma Nef’î ve şiirlerinin etkisinin "sönmeyen bir meşale” olarak günümüze
kadar ulaştığını Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinden örneklerle göstermektedir.
Sayfa Sayısı: 169
Ebat: 13,5*21
Kapak: Kuşe
Kağıt: Kitap Kağıdı